D­H­A­ ­İ­S­T­A­N­B­U­L­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­3­ ­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­İ­S­T­A­N­B­U­L­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­3­ ­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­   SULTANGAZİ'de park halindeyken kaymaya başlayan araç, 7 araca çarparak durdu.

1- (ÖZEL) - SULTANGAZİ'DE PARK HALİNDEYKEN KAYMAYA BAŞLAYAN ARAÇ 7 ARACA ÇARPTI; O ANLAR KAMERADA

Haber-Kamera: Emin YEŞİL/İSTANBUL,(DHA)
SULTANGAZİ'de park halindeyken kaymaya başlayan araç, 7 araca çarparak durdu. O sırada caddede yürüyenler şans eseri aracın altından kalmaktan kurtuldu.
Güvenlik kamerasına yansıyan olay Uğur Mumcu Mahallesi'nde meydana geldi. Caddeye aracını parkeden sürücü bir tekstil firmasına girdi. Yaklaşık 10 dakika sonra araç kaymaya başladı. Yokuş aşağıya kayan araç, park halindeki 7 araca çarptı. Kazada cadde kenarında bulunanlar ve yürüyenler şans eseri aracın altından kalmaktan kurtuldu. Aracın kaydığını gören yol kenarındaki polis çevredekileri uyarmaya çalıştı. Aracın çarptığı son araç ise yan yattı. Kayan araç sokağı kesen yoğun trafiğin olduğu caddeye girmeden son anda dururken daha büyük bir facianın eşiğinden dönüldü.

"BENİM ARACIMA ÇARPMASI İYİ OLDU"
Görgü tanığı Faik Güzel, "Araç park halindeydi, kaymaya başladı. Vitese almamış olabilirler. En son çarptığı beyaz arabaya çarpmasa karşıdaki caddeye girecek. Orada da ölen insanlar olabilirdi" dedi. Arif Aktürk ise, "Araç 500 metre ötede yokuşun başındaydı. Araç yavaş yavaş kaydı. Yokuş da çok dik olduğu için hızını aldı. Benim aracıma çarpması iyi oldu aslında. Benim aracıma çarpıp durmasa caddeye çıkıp can kaybına neden olmadı.
Polisin kaza ile ilgili soruşturması sürüyor.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Güvenlik kamerası
-Aracın kaymaya başlaması
-Kaldırımda bekleyen insanlar
-Aracın insanların yanından geçmesi
-Araçlara çarpması
-Aktüel görüntüler
-Olay yeri
-Kaza yapan araç
-Yan yatan araç
-Diğer araçlar
-Görgü tanıkları ile röp
-Genel ve detaylar

======================================

2- (havadan görüntülerle) SULTANGAZİ'DE TAMİRHANE DEPOSUNDA YANGIN

Emin YEŞİL - Ali AKSOYER - Alper KORKMAZ - İstanbul DHA - Sultangazi'de araç parçalarının bulunduğu tamirhane deposunda yangın çıktı. Alev alev yanan depoyu söndürmek için çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Yangın yaklaşık 1 saatlik çalışma sonucu söndürüldü.
Sultangazi Malkoçoğlu Mahallesi'ndeki tamirhane deposunda, saat 12.30 sıralarında henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine çok sayıda itfaiye ekibi olay yerine geldi. Polis ekipleri de caddeyi tedbir amacıyla trafiğe kapattı. Alevler, depodaki 2 iş makinesi ile bitişikteki otomobil tamirhanesine de sıçradı. Yaklaşık 1 saatlik çalışma sonrası yangın söndürüldü

Görüntü Dökümü:
----------
- Yangından görüntüler
- İtfaiyenin müdahalesi
- Havadan görüntüler

DHA FEED

==========================================

3 - (ÖZEL) -EYÜPSULTAN'DA 4 KATLI BİNANIN ZEMİNİ VE DUVARLARINDA ÇATLAKLAR OLUŞTU

Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/İSTANBUL, (DHA) EYÜPSULTAN'da 46 dairenin bulunduğu 4 katlı bir binanın zemini ve duvarlarında çatlaklar oluştu. Bina boşaltıldı, incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemede binanın tahliyesini gerektirecek bir risk olmadığı belirtiilerek, bina sakinlerinin dairelerinde oturmalarına izin verildi.
Göktürk Mahallesi 1. Şimşek Sokak'ta 46 dairenin bulunduğu 4 katlı bir binanın zemininde ve duvar diplerinde çatlaklar oluştu. Önceki gece saatlerinde bina sakinlerinin durumu bildirmesi üzerine, olay yerine itfaiye zabıta polis ve belediye ekibi sevk edildi. Binada bulunanlar panikle aşağıya indi. Binada yapılan ilk incelemeye göre binanın tahliyesini gerektirecek bir risk olmadığı belirtildi. inceleme sonrası hazırlanan tutanakta, " Binanın bugün itibarİyle can ve mal emniyetini tehdit edici bir hasara sahip olmadığı kanaatine varılmıştır "denildi.

KONTROL OKUMALARI, METRO İNŞAATINA BAŞLAMADAN ÖNCE TESPİT AMAÇLI ÇALIŞMALARLA KIYASLANACAK
Tutanakta ayrıca, "Tüm hususların yanında olayın hemen ardından binadaki olası deformasyonları tespit amacıyla yüklenici firma tarafından kontrol okumaları yapılmaktadır. Bu okumadan alınacak sonuçlar, söz konusu bölgede yüklenici firma tarafından metro inşaatına başlamadan önce tespit amacıyla yapılan çalışmalar ile kıyaslanacaktır. Ayrıca üniversiteden uzman hocalardan oluşacak bir heyetin raporu ve ölçümleri neticesinde incelemelerimiz tamamlanacaktır" ifadeleri yer aldı.

"GECE BİNA BİNA BOŞALTILDI"
O anda evde bulunmayan bina sakini Oğuzhan Demiray "Binada çatlaklar oluştu, ev sahibimiz bilgi vermek amacıyla bizi aradı. Gece bina boşaltıldı sonra incelemeler yapıldı bir sıkıntı olmadığı söylendi. Tutanakları gösterdiler bize, şimdi herkes evine girdi. Apartman sakinlerinden biri fark etti. Şu an bir sıkıntı olmadığını söylediler, rapor hazırlanacakmış, hazırlandıktan sonra göreceğiz. Bir sıkıntı çıkarsa mühürlenir zaten. dedi.

"OTURMALARDAN DOLAYI ÇATLAKLAR OLUŞTU"
Binanın müteahhiti İsmail Canoğlu "Gün içerisinde bina sakinlerinden biri beni aradı. Ben de site yönetimine yönlendirdim. Beni aradılar, ben de 'Önemli bir şey değilse üzerine gitmeyelim' dedim. Bu yeni binadır, yeni binalarda oturmalar olur. Oturmalardan dolayı o çatlaklar oluşmuştur. İtfaiye geldi, hocalar gelip binayı incelediler. Bir sıkıntı olmadığını beton kalitesinin çok iyi olduğunu söylediler. Daire sahiplerinin hepsini içeri aldılar. Çatlakları gördünüz, bahçe duvarlarında var. Bahçe duvarlarında zaten binadan ayrıdır. Otoparkın içinde kılcal bir çatlak olduğu söylendi bana, olağan şeyler. Bir de dolgulardan dolayı çökme oluştu. Bina değil, toprak çöküyor." dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen uzmanlar ve Metroİstanbul'dan gelen ekipler bugün öğle saatlerinde binada incelemelerde bulundu. Zeminde ölçümler yapan ekipler, binadan örnekler aldı. Alınan örneklerle hazırlanacak rapora göre bina ile ilgili işlem yapılacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü
(CEP TELEFONU KAMERASI)
-Bina sakinlerinin aşağıda toplanması
-Polis ekipleri
-İtfaiye ekipleri
(AKTÜEL)
-Binadan görüntü
-Zemindeki çatlaklar
-Duvar diplerinde oluşan açılma
-Otoparkta çatlaklar
-Bahçe duvarındada oluşan çatlaklar
-Bina sakini röp
-Müteahhit röp
-Muhabir anonsu
-Genel ve Detaylar

=========================

4- ÜSKÜDAR'DA FRENİ BOŞALAN KAMYON BAHÇE DUVARINA ÇARPTI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Çağrı ÇALIŞKAN/İSTANBUL,(DHA)
Üsküdar'da iş makinesi taşıyan kamyon frenin boşalması nedeniyle kontrolden çıktı. Kamyon bir binanın bahçe duvarına çarparak yan yattı. Bu sırada sokakta herhangi bir yaya ya da aracın geçmemesi olası bir faciayı önledi.
Kaza 12.30 sıralarında Çengelköy Mahallesi Pembegül Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre Selahattin Demirkıran'ın 34 VL 1867 plakalı üzerinde iş makinesi olan kamyonun freni boşaldı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü kamyonun kontrolünü kaybetti. Kontrolden çıkan kamyon bir binanın bahçe duvarın çarparak yan yattı. Kazada sürücü yara alamadan kurtulurken, kamyonda maddi hasar meydana geldi. Kaza sırasında sokakta herhangi bir araç ya da yaya geçmemesi olası bir faciayı önledi. Sürücü Demirkıran "Frenlerim patladı yan yatırdım kamyonu. Siteye iş makinesi getirmiştim. Bu sırada sokakta kimse yoktu" diye konuştu. Polisin kaza ile ilgili soruşturması devam ediyor.

Görünüt dökümü:
-----------------
-Yan yatan kamyonun görüntüsü
-Bahçe duvarından görüntü
-Sürücü ile röp
-Polis ekiplerinden görüntü
-Çevredeki vatandaşlardan görüntü
-Genel ve detay görüntüler

==========================

5- ARNAVUTKÖY'DE KAHVEHANEDE SİLAHLI SALDIRI: 2 YARALI

İstanbul (DHA) - ARNAVUTKÖY'de iki kişi kahvehanede tartıştığı Tayfun Tepe'ye kurşun yağdırdı. Bacağından ve kolundan yaralanan Tayfun Tepe ve kavgayı ayırmaya çalışırken seken kurşunla hafif yaralanan Ufuk Yıldız, Arnavutköy Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken saldırganlar olay yerinden kaçtı.
Arnavutköy Bolluca Mahallesi'ndeki bir kahvehanede meydana geldi. Amcası Tarık Tepe'ye ait kahvehanede arkadaşları ile oturan Tayfun Tepe'nin yanına A.A. ve K.A geldi. Kahvehane içerisinde Tayfun Tepe ile bir süre tartışan A.A. daha sonra Tepe'ye belindeki silahı çıkararak ateş açtı.
Vücudunun çeşitli yerlerine 4 kurşun isabet eden Tayfun Tepe'ye kahvehanede bulunanlar yardım etti. Kavgayı ayırmaya çalışan Ufuk Yıldız da yerden seken kurşun ile hafif şekilde yaralandı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken yaralı Tepe ve Yıldız, Arnavutköy Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

YARALININ KAÇIŞ ANI KAMERADA
Silahlı saldırı sonrası yaralanan Tayfun Tepe'nin kahvehanenin yanındaki restauranta girerek polis ve sağlık ekiplerini aradığı anlara ait görüntüler de iş yeri kameralarına yansıdı

2 İKİŞİ TUTUKLANDI
Saldırıyı gerçekleştiren A.A. ve arkadaşı K.A. olay yerinden kaçarken her iki yaralı da Arnavutköy Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olay sonrası polisin çalışması sonucu yakalanan A.A. ve K.A. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi. A.A.'nın kavgada boğuşma esnasında seken mermilerden birinin vücuduna isabet etmesi sonucu hafif şekilde yaralandığı da öğrenildi. Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.

"KARDEŞİMİN BORCUNU BİZDEN ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Silahı saldırı sonucu yaralanan Tayfun Tepe'nin babası Mehmet Tepe, "Kahveye geliyorlar ve oğlum Tayfun'u arabaya bindirmek istiyorlar zorla. Oğlum gitmeyince, senin arabanla gidelim o zaman diyorlar. Oğlum da kendileri ile herhangi bir işlerinin olmadığını söyleyerek gitmek istemediğini söylüyor. Oğlum kahvehaneden çıkmayınca içeride bir masaya oturtuyorlar sonra da kurşunluyorlar. Kardeşim Yaşar Tepe'nin bu şahıslara borcu varmış. Ancak bizlerle bir alakası yok. Çünkü biz kardeşim Yaşar ile 10 yıldır ayrıyız. Hiçbir ilişkimiz yok ve görüşmüyoruz bile. Dolayısıyla kardeşimin borcunu bizden istiyorlar. Yaşar'ı arayıp bulmuyorlar, bize geliyorlar. Zaten bu olayla ilgili daha önce de benim ofisim kurşunlandı, tehditler alıyorum. Şu an oğlumun vücudunda 4 kurşun var. Oğlumu kurşunlayan adamları gerçekten tanımayız. Hiçbir ticari bağımız yada alacak-verecek hukukumuz yok" dedi.
Olayın yaşandığı kahvehanenin sahibi Tarık Tepe, "Akşam saatlerinde kahvede otururken A.A isimli kişi geldi ve Tayfun'u dışarıya arabasına çağırdı. Tayfun da gitmedi. Kahvehanede konuşalım dediler. O arada ben kahvehanenin üzerinde bulunan evime gittim. Silah seslerini duydum ve polisi aradım. Bu kişiler bizden başkasının borcunu ödememizi istiyorlar. Mağduruz. Kardeşimiz olan Yaşar Tepe bu kişilere borçluymuş. Kendisinin nerede olduğunu bildikleri halde ona gitmeyip bize geliyorlar. Madem sizin kardeşiniz o halde onun borcunu siz ödeyeceksiniz diyorlar. İki kişi geldi. İkisi de silahlarını çekerek ateş ettiler. Kahvede onlarca insan var iken ateş ediyorlar. Ufuk Yıldız isimli bir arkadaşımız da yaşanan kavgayı ayırmaya çalışırken o da bacağında yaralandı" dedi.

Görüntü dökümü:
--------------------
-GÜVENLİK KAMERASI
-Yaralının içeri girişi (30. saniye)
-Koluna bakması
-Arkaya geçmesi
-AKTÜEL GÖRÜNTÜLER
-Hastanenin dış görüntüsü
-Mehmet Tepe ile röp
-Tarık Tepe

============================

6- ESENYURT'TA MAHALLELİNİN OKUL EYLEMİ

Yılmaz OKUR-Şahin BOZKURT/İSTANBUL, (DHA)
ESENYURT'ta 2 sene önce yapımı tamamlanan ancak velilerin iddiasına göre, yüksek gerilim hatları nedeniyle açılmayan Garanti Koza İlkokulu'na başka okuldan 10 sınıf tahsis edileceğini öğrenen veliler, okul önünde eylem yaptı. Velileri dinleyen Esenyurt Kaymakamı Vural Karagül, okulun Pazartesi günü açılacağını ve buraya mahalledeki öğrencilerin kayıt olacağını söyledi. Karagül, bir velinin yüksek gerilim hatlarını sorması üzerine, "Ben bu riski alarak, kaymakam oluruyla bu okulu faaliyete geçiriyorum" diye konuştu.
Esenyurt'ta bulunan Selahattin Eyyübi Mahallesinde 2 sene önce yapılan okul binasına iddiaya göre, üzerinden geçen yüksek gerilim hattı sebebiyle müfettişler açılış izni vermedi. Buna rağmen Örnek mahallesinde bulunan Örnek İlkokulu, binayı ek bina olarak kullanmaya başlayıp bünyesindeki bazı sınıfları bu binaya taşıdı. Mahalle sakinleri, gerilim hattı sebebiyle açılmasına izin verilmediğini öne sürdükleri binada, başka okulun öğrencilerinin eğitim görmesine tepki göstermek için okul binası önünde toplandı.

"10 SINIF BAŞKA OKULDAN BURAYA GETİRİLİYOR"
Mahalle sakinlerinden Ceylan Yılmaz, "Milli eğitime gidiyorum hiçbir şekilde cevap alamıyorum. Büyükşehir belediyesine gittim cevap alamadım. Sadece bana denilen şu büyük elektrik direkleri olduğu için okul açılmıyor. Açılmıyorsa niye 10 tane sınıf yukarıdaki okuldan alınıp buraya getiriliyor. Ben burada oturuyorum 500-600 lira kira ödüyorum. Servis parası 500 lira ben nereden getirip ödeyeceğim. Ben yanlış bir şey istemiyorum hakkımı istiyorum." dedi.

"ONLAR İÇİN DE AYNI TEHLİKE SÖZ KONUSU"
CİMER'e başvurduğunu ve açıklamanın bugün yapıldığını belirten bir veli ise "Denetimler yapılmış müfettişler tarafından, bu okulda sadece 10 derslik açılacakmış gerisi açılmayacakmış ama detayı neti belli değil. Gayri resmi açıklamalar ise yüksek gerilim hattı sebebiyle ama çevresinde aktifte oturan bir sürü mahalleli var. Gençler çocuklar var. 10 tane sınıf açılacak onlar için de aynı tehlike söz konusu değil mi?" diye konuştu.

KAYMAKAM: OKUL PAZARTESİ GÜNÜ FAALİYETE GEÇECEK
Esenyurt Kaymakamı Vural Karagül de okul binasının önüne gelerek vatandaşları dinledi. Kaymakam Karagül, okulun faaliyete geçip Selahattin Eyyübi mahallesindeki öğrencilerin kayıt olacağını söyledi. Vural, "Pazartesi günü bu okulun her sınıfı faaliyete geçip açılacak. Bunların (direklerin) kaydırılması bu esnada yapılacak." dedi. Karagül, bir velinin yüksek gerilim hatlarını sorması üzerine, "Ben bu riski alarak, kaymakam oluruyla bu okulu faaliyete geçiriyorum"diye konuştu.

Mahalle sakinleri kaymakamın konuşmasının ardından okul önünden olaysız bir şekilde ayrıldı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Okul binası önünde toplanan kalabalık
-Toplanan kalabalığın slogan atması
-Mahalle sakinleriyle röportajlar
-Okulun üstünden geçen yüksek gerilim hattı
-Kaymakamın okul önünde velilerle konuşması
-Genel ve detay görüntüler

=========================

7- VALİ YERLİKAYA'DAN EMİNÖNÜ YERALTI ÇARŞISI ESNAFINA ZİYARET

*EMİNÖNÜ YERALTI ÇARŞISI ESNAFINA KOSGEB DESTEĞİ

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, su baskını nedeniyle zarar gören Eminönü Yeraltı Çarşısı esnafını ziyareti sırasında, "Sayın Mustafa Varank bakanımızın talimatlarıyla KOSGEB Başkanımız Ankara'dan geldi. Onun koordinasyonuyla birlikte 100 bin liraya kadar sıfır faizli krediyle ilgili süreç başlamıştır" dedi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt ile birlikte, Eminönü Yeraltı Çarşısı'nda su baskını sebebiyle zarar gören esnafı ziyaret etti. Vali Yerlikaya ve KOSGEB Başkanı Uzkurt, KOSGEB kredi desteğiyle ilgili olarak esnafa bilgi verdi.

"BİZ VALİLİK OLARAK KİRA YARDIMI BULUNACAĞIZ"
Ziyaretin ardından bir açıklama yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Yeraltı çarşısında ve küçük çarşıda da 2 metreye aşkın su baskını oldu. Burada bulunan bütün iş yerlerimiz, içerisindeki mallarımız zarar gördü. O günden bugüne içinde bulunduğumuz yerde gösteriyor ki tepeden tırnağa buraları, iş yerimizi eski haline getirmeyle ilgili çok büyük bir gayret içerisindesiniz üç haftadan beri. Biz hem geçmiş olsun hem de yerinde görmek için geldiğimiz zaman sizinle paylaştığımız bir mesele vardı. Dedik ki biz valilik olarak kira yardımı bulunacağız, 6 aylık kirayı... Bunun tespitlerini yaptık, Allah izin verirse Eylül ayı sonunda en geç Ekim'in ilk haftasında bu işi çözüyoruz" dedi.

"100 BİN LİRAYA KADAR SIFIR FAİZLİ KREDİYLE İLGİLİ SÜREÇ BAŞLAMIŞTIR"
Vali Yerlikaya, "İkincisi Sayın Mustafa Varank bakanımızın talimatlarıyla KOSGEB Başkanımız Ankara'dan geldi. Onun koordinasyonuyla birlikte 100 bin liraya kadar sıfır faizli krediyle ilgili süreç başlamıştır" diye konuştu. Yerlikaya, "Allah bir daha bizi bu şekilde baskınlarla, afetlerle imtihan etmesin. Tedbir, tevekkül... Bizim inancımız, medeniyetimiz onu söylüyor. Başta Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz, Fatih Belediyemiz, AFAD, Meteoroloji Bölge Müdürlüğümüz sağanakla ilgili ilanlar, haberler, ikazlarla ilgili duyuruları ve bunun gereği olarak, başta Büyükşehir Belediyesi, Valiliğimiz AFAD hep beraber atanmış, seçilmiş ayrımı yapmaksızın aynı sıkıntıyı, üzüntü verici bu hadisesi bir daha yaşamamak için daha tedbirli olmak için gayret gösteriyoruz. Tekrar geçmiş olsun diyorum" dedi.

KOSGEB DESTEĞİ
KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, "Biz KOSGEB olarak bu karar alındıktan sonra programı yürürlüğe koymak için ilgili bankalarla görüşmelerimizi yaptık. Çalışmalarımızı tamamladık. 11 banka bu süreçte rol alacağını bize iletti. Tekliflerini iletti. 11 banka ile mutabakatımızı imzaladık. Şu an sizde bu bankalardan kredilerinizi kullanacak konuma geldiniz. Öyle tahmin ediyorum ki, banka genel müdürlükleri önümüzdeki pazartesi ilgili şubelere talimatlarını iletecekler. Önümüzdeki hafta siz de bu kredileri kullanabileceksiniz. 100 bin liraya kadar bankadan kredi kullandığınız takdirde bunun faizini KOSGEB olarak biz karşılayacağız. Burada kredi 36 ay vadeli olacak. Ana parası için bir yılı geri ödemesiz, daha sonra 9 eşit taksitte 3'er ayda bir ödeyeceğiniz bir kredi olacaktır. Kredi süresince KOSGEB ile herhangi bir diyaloğunuza bir ihtiyaç olmayacak. Biz burada zarar gören firmalarımızın listesini ilgili bankalara ileteceğiz. Siz ilgili bankaya gittiğinizde KOSGEB'in bu programından yararlanmak istediğinizi, kredi kullanmak istediğinizi söyleyeceksiniz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
----------------------
- Vali'nin gelişi
- Vali'nin açıklamaları
- Uzkurt'un açıklamaları
- Detaylar

============================

8- TÜRK HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ'NDEN KADIN CİNAYETLERİ AÇIKLAMASI

Ruken KADIOĞLU/ İSTANBUL, (DHA)
TÜRK Hukukçu Kadınlar Derneği, kadın cinayetleri ve şiddetine yönelik basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan dernek başkanı Avukat Süreyya Turan, "Biz hukukçu kadınlar olarak vahşet derecesine varan kadın katliamlarından dolayı üzgünüz, kaygılıyız ve bir o kadar da öfkeliyiz " dedi.

" KADIN KATLİAMLARINDAN DOLAYI ÜZGÜNÜZ, KAYGILIYIZ, ÖFKELİYİZ "
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde düzenlenen açıklamaya dernek başkanı Süreyya Turan ve dernek üyesi avukatlar katıldı. Avukat Süreyya Turan, " Biz hukukçu kadınlar olarak vahşet derecesine varan kadın katliamlardan dolayı üzgünüz, kaygılıyız ve bir o kadar da öfkeliyiz. Kadın, şiddet ve cinayet kelimelerinin yan yana kullanılması ne yazık ki sıradan bir haber haline gelmiştir. Daha Emine Bulut'un kocası tarafından, evladının gözleri önünde hunharca katledilmesinin üzerinden bir gün geçmeden Antep'te yeni doğum yapan Güldane, hastane odasında boşanma aşamasında olduğu eşinin saldırısına uğramış, dün de bir yaratık karısının ve çocuklarının içinde bulunduğu evi ateşe vermiştir. Türkiye'de her gün ortalama 5 kadın erkekler tarafından öldürülüyor. 2018'de 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 2019 Temmuz ayında en az 31 kadın katledildi. Yani her gün bir kadın öldü. Kadın cinayetleri 2002-2009 arası yüzde bin 400 arttı. " dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 SAYILI YASAYA DİKKAT ÇEKİLDİ
Avukat Turan sözlerini şöyle sürdürdü: " Bu tablo apaçık önümüzde dururken, İstanbul Sözleşmesi ve atıf yaptığı 6284 sayılı yasa tartışmaya açılmakta, adeta kadına yönelik şiddetin serbest bırakılması, şiddetin cezasız kalması savunulmaktadır. Şiddetin kadın erkek eşitsizliğinin bir sonucu olduğunu vurgulayan İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasından söz edenler, cinayet işleyenlerle ortaklık etmektedirler. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın kaldırılmasından söz etmek yerine, kadınların yaşam güvencelerinin sağlanması ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Aksi durumda sözleşme gereğince devletlerin sorumluluğu söz konusu olacaktır. "

İstanbul Sözleşmesine ve 6284 sayılı yasaya dikkat çeken Turan, " Şiddet sadece kadınlara değil, çocuklara da yönelmekte ve çocuklar çoğu kez şiddetin tanığı olarak doğrudan zarar göreni olmaktadırlar. İstanbul Sözleşmesi madde 46/a uyarınca, sözleşmede öngörülen suçların bir çocuğa karşı veya çocuğun huzurunda işlenmesi suçun ağırlaştırıcı sebebi olarak düzenleme yapılmadır " şeklinde konuştu.
Avukat Turan " Hukukçu kadınlar olarak, kadınların tüm kazanılmış haklarına karşı yürütülen örgütlü erkek saldırısına karşı duracağımızı ve mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyu ile paylaşırız." dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Basın açıklamasından görüntü
-Genel ve detaylar

05.09.2019 - 12.43 - Haber Kodu : 190905080

===============================

9 - MUCİZE BEBEK ELVİN BEBEK HAYATA TUTUNDU

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, (DHA) - NADİR görülen genetik bir hastalık olan Wolf Hirschhorn Sendromu yani ağır gelişim geriliğiyle dünyaya gelen Elvin bebek, uzun süren epilepsi nöbetlerini atlatarak hayata tutundu. Doktorların 'yaşamaz' dediği 1 kilo 600 gramlık mucize bebeğin yaşam azmi herkese umut oldu.
İstanbul'da yaşayan Mihan ve Bilal Elbir çiftinin ilk çocukları Elvin'in hastalığı henüz anne karnındayken teşhis edildi. Doktorlar, anne Mihan Elbir'e hamileliğinin 6'ncı ayında bebeğinde bir gelişim geriliği olduğunu söyledi. İlerleyen aylarda ise Elvin'in dudağının yarık olduğu belirlendi. Doktorlar, aileye bebeğin yaşamayacağını söyleyerek bebeğin aldırılması tavsiyesinde bulundu. Genç anne, her şeyi göze alarak minik Elvin'i dünyaya getirmeye karar verince zorlu maraton da başladı. 1 kilo 600 gram olarak hayata gözlerini açan Elvin bebek, yaklaşık 2 ay yoğun bakım tedavisi gördü. Yoğun bakım sürecinin ardından epilepsi nöbetleri başlayan Elvin, ilk önce yarık dudak operasyonu geçirdi. Tüm bu olumsuzluklara karşı hayata sımsıkı tutunan minik Elvin, doktorların müdahalesi ile hayati riski atlatıp kilo almaya başladı. Elvin'in epilepsi nöbetleri tedavi sonrası kontrol altına alındı. Şu an 11 aylık olan Elvin, 5 kilo 500 grama ulaştı.

"İYİ Kİ ONU DÜNYAYA GETİRDİM"
Annelik heyecanını ilk kez tadan Mihan Elbir, bebeğinde bir sendrom olduğunu duyduğu zaman günlerce ağladığını anlattı. Yılmadan bebeğinin hayata tutunması için mücadele ettiğini söyleyen anne Elbir yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Hamileliğimin 6'ncı ayına kadar sağlıklı bir bebek bekliyordum. 6'ncı aydan sonra gittiğim muayenede doktor, bebeğimin ufak olduğunu söyledi. İlerleyen aylarda dudağının yarık olduğu belirlendi. Ben bu teşhis sonrası farklı doktorlara muayene oldum. Ufak olmasının altında bir gelişim geriliği sendromu yatabilir dediler. Doktorlar bebeğimi aldırmam gerektiğini, doğum yapsam dahi onun yaşamayacağını söyledi. Ben bunu kabul etmedim. 38 haftalık hamileyken doğum gerçekleşti. Bebeğim, Wolf Hirshorn Sendromu ile dünyaya geldi. Uzun yoğun bakım sürecinin ardından, yarık dudak ameliyatı gerçekleşti. Ameliyatın ardından bebeğimde epilepsi nöbetleri başladı. Kasılmaları geçmiyordu, çok kötü durumdaydı. Ben bebeğimin tekrar uyanamayacağını düşündüm. Tedaviler ve fizik tedavi süreciyle Elvin, tekrar hayata tutundu. Eşim bu süreçte bana çok destek oldu. éBebeğimiz her haliyle kabulümüz' dedi. Onu dünyaya getirdiğim için çok mutluyum. Çok zor süreçler geçirdik ama hepsi bitti. Şimdi yarık damak ameliyatı olacak. Annelik o kadar farklı bir duygu ki sağlıklı bir çocuğum dahi olsa Elvin'in yeri her zaman bende başka olacak."
Baba Bilal Elbir, "İlk çocuğumuzdu ve biz çok heyecanlıydık. Doktor bizi yanına çağırdı ve 'bu bebekten beklentiniz olmasın' dedi. Buna çok üzüldük ama bebeğimizin yaşamayacağınız kabullendik. Ama sonra elimizden geleni yaptık ve bebeğimiz sağlıklı şekilde hayatına devam ediyor" dedi.

WOLF-HİRSCHHORN SENDROMU GENETİK BİR HASTALIK
Elvin bebeğin tedavisini gerçekleştiren Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Öğr. Üyesi Dr. Hüseyin Avni Solgun ise "Elvin çok özel bir bebek. Epilepsi nöbetiyle bize sevk edildi. Geldiğinde solunum sıkıntısı epileptik nöbetleri olan bir durumdaydı. İlk müdahale sonrasında çocuk yoğun bakımına alındı. Aileyle beraber uzun bir süreçten geçtik. Tedavilere çok güzel cevap verdi ve taburcu oldu. Elvin'in Wolf-Hirschhorn sendromu (WHS), adından dünyada çok nadir görülen bir hastalığı var. Bu Türkiye'de de çok sayılı vakada görülüyor. Bu tamamen genetik bir hastalık. Bu sebeple de bilinirliği oldukça az. Tedavi süreci de oldukça uzun süren bir hastalık. Sendromun bir özelliği yarık dudak ve yarık damak. Yarık dudak operasyonu daha önceden yapılmış ancak yarık damak operasyonu ise belirli bir kilo ve yaş sonrası yapılacak. O zamana kadar aileye gerekli tedavi desteğini sağlayacağız. Bebeğimiz sondalarla beslendiğinden aileye de nasıl beslenmesi gerektiği konusunda eğitim veriyoruz" ifadelerini kullandı.

"ELVİN MUCİZE BİR BEBEK"
Wolf-Hirschhorn sendromunun özelliklerine dikkat çeken Dr. Hüseyin Avni Solgun şöyle devam etti:
"Sendromun çok tipik özellikleri var. Yüzde bir yunan miğferi görünümü oluyor. Onun dışında epileptik nöbetler sık görülüyor. Psikomotor gelişim geriliği yaşanıyor. Fizik tedavi, geliştirilebilir psikomotor aktiviteler ve testlerle oldukça uzun süre yaşayan vakalar mevcut. Bu nedenle ailelerin çocuklarıyla ilgili asla umutsuz olmaması ve elinden geleni yapması gerekiyor. Elvin için de 'mucize bebek' diyebiliriz. İnşallah her şey daha da iyi olacak. Epileptik nöbetlerini kontrol altına aldık. Yarık dudak da tedavi edildi ve kilo almaya başladı. Fizik terapileri de çok iyi gidiyor. Psikomotor gerilik oluyor ancak aile devamlı bebeğiyle konuşup göz teması kurması bebeğin gelişimini olumlu yönde etkiliyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Elvin bebekten detaylar
-Anne ve babanın bebekle ilgilenmesi
-Anne Mihan Elbir röportajı
-Baba Bilal Elbir röportajı
-Dr. Hüseyin Avni Solgun röportajı
-Doktor ve aileden detaylar

==================================

10- PIRLANTA TASARIMCISI GAMZE'Yİ ÖLDÜREN SANIK 25 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Haber: Özden ATİK- Ruken KADIOĞLU/İSTANBUL,(DHA)
Eyüp'te 30 yaşındaki pırlanta tasarımcısı Gamze Ceylan'ı arabanın içinde silahıyla kafasından vurarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Hakkı Dündar (58) toplam 25 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hakkı Dündar getirilirken; maktul Gamze Ceylan'ın ailesi ve avukatı da salonda hazır bulundu. Müşteki sıfatıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı da duruşmaya katıldı.

"ÜZGÜN VE PİŞMANIM"
Sanık Hakkı Dündar son savunmasında, "Ben bir aile babasıyım. Ben asla o insana bunu yapmak istemezdim, canına kastetmek niyetim yoktu. Üzgün ve pişmanım. Keşke o gün arabada o silah olmasaydı ya da kurşun bana isabet etseydi. Bir kadın katili olarak toplumda anılmak çok kötü bir durum. İsnat edilen suçlardan çok uzağım. Takdir yüce mahkemenindir " dedi.

"TAKIM ELBİSE BİR CİNAYETİN İNDİRİM SEBEBİ OLAMAZ"
Müşteki avukatları ise esas hakkındaki savunmalarında, "Gamze Ceylan infaz edildi. Kafasına bitişik ateş edildi. Tasarlayarak öldürme suçundan cezalandırılmalıdır. Takım elbise bir cinayetin indirim sebebi olamaz. Aile ve kamu vicdanını rahatlatmak için ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmasını, cezada herhangi bir indirim uygulanmamasını talep ederiz." dedi.

GAMZE'NİN AİLESİ: "EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM"
Duruşmada söz verilen Gamze Ceylan'ın ağabeyi Murat Ceylan, "Sanığın kasıtlı yaptığını düşünüyorum." dedi. Anne Fatma Ceylan ise, "En ağır cezayı almasını istiyorum, her gün mezara koyuyor beni. Burada takım elbise giyip kravat takmakla adam olunmuyor. Yalan söylüyor." şeklinde konuştu.

25 YIL 10 AY CEZA ALDI
Mahkeme heyeti, sanık Hakkı Dündar'ı "Kasten öldürme" suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışlarını dikkate alan heyet, cezayı 25 yıl hapse indirdi. Sanık Dündar, "Ruhsatsız silah taşımak" suçundan ise 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına çarptırıldı.

İDDİANAME
İddianamede, Gamze Ceylan'ın pırlanta işe ile uğraştığı ve Hakkı Dündar ile bu ticaret dolayısıyla tanıştıkları anlatılıyordu. Taraflar arasında alacak verecek hususunda husumet bulunduğu belirtilerek sanığın iddiasına göre Gamze Ceylan'dan yaklaşık 750 bin lira alacağı olduğu ve aralarında bir dönem duygusal yakınlık olduğunu iddia ettiği yer alıyordu. Adli tıp raporunda maktulün bitişik atışla kafa tasında oluşan kemik kırıkları nedeniyle hayatını kaybettiği ifade ediliyordu. 19 Temmuz 2018 günü, sanığın husumet nedeniyle maktulle buluştuğu, tartışmanın araç içinde devam ettiği, sanığın silahını çıkararak Gamze Ceylan'ın kafasına bitişik mesafeden ateş ederek öldürdüğü anlatılıyordu. İddianamede sanık Dündar'ın "Kasten öldürme", "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından müebbet hapis ve 3 yıla kadar hapsi talep ediliyordu.

=========================

11- MİNİK ÖĞRENCİLER İLK GÜNDE OKULU TANIDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)
YENİ eğitim öğretim yılında anaokulu ve birinci sınıf ile orta ve liseye bu yıl başlayacak toplam 4 milyon 300 bin öğrenci iki günlük uyum eğitimine başladı. İlk günde bazı öğrenciler annelerinden ayrılır gözyaşı dökerken, öğretmenleri minik çocuklara okulu tanıttı.

Öretmenler minikleri sıralarında otururken anneleri ise koridor veya okul bahçelerinde onları bekledi. Leyla Bayram İlkokulu'nda öğretmenler sıraya dizdiği minik öğrencilere okul turu yaptırarak, sınıflarını,öğretmenler odasını, tuvalet ve kantinlerin yerini gösterdi. Bazı sınıflarda anneler önce çocukları ile aynı sıraya oturtuldu daha sonra dışarı çıkarıldı. Çok sayıda öğrenci oldukça rahat görünürken, annelerinden kısa süreliğine de ayrılan minikler zaman zaman gözyaşı dökerken, yanlarındaki arkadaşları onları sakinleştirmeye çalıştı.

Bu arada ilkokul 1'inci sınıf öğrencilerine de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen ders kitapları ücretsiz olarak verildi. Bakanlığın açıkladığı 2019-2020 akademik takvimine göre ilk dönem 9 Eylül-17 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek. Bu yıl ilk kez uygulanacak yeni sistem nedeniyle 18-22 Kasım 2019'da ilk ara tatil yapılacak Hafta sonu tatilleri ile birlikte 9 günlük bu tatil ardından yarıyıl tatili 20-31 Ocak 2020 tarihleri arasında olacak. Bu tatil de hafta sonu tatilleri ile birlikte 16 güne çıkacak. İkinci yarıyıl eğitim-öğretim dönemi 3 Şubat 2020'de başlayacak. 6-10 Nisan 2020 tarihleri arasında ikinci yine hafta sonu tatili ile 9 güne çıkacak ara tatil ardından 13 Nisan'da başlayacak ikinci dönem 19 Haziran'da tamamlanacak.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Okul koridorunda öğrenciler ve anneleri
-Aynı sırada oturan öğrenciler ve anneleri ile röportajlar
-Öğretmenler, öğrencilere okulu tanıtma turunda...
-Sınıfta ağlayan bir kız öğrenci ve arkadaşı gözyaşlarını silerken
-Öğretmen sınıfta öğrencilerle
-Öğrencilere kitapları dağıtılırken
-Genel ve detay görüntüler


Popular Articles

Latest Articles